7 Şubat 2008 Perşembe

Yalıtım: Değer mi? Değer!

Usta elinde bir enfraruj ısı görüntüleyicisi ile evi bir güzel dolaştıktan sonra döndü ve dedi ki: “Yalıtıma değer, değmediğini pek görmedim”Değer kelimesi kafamda yankılandı bir anda. Değer! Hesabını yaptım, masrafı getirisini karşılar. Değer! Yalıtım malzemesinin üretimi için harcanan enerji, sağlayacağı enerji tasarrufundan çok daha az. Değer! Yaptırdığım yalıtımın evimin satış fiyatına katkısı. Değer! Benim değerlerim! Diyelim ki masraf getiriyi karşılamıyor, diyelim ki evimin değerini de artırmıyor, değer mi? Yine Değer! Daha az enerji tüketimi yurt dışına giden daha az öz değerlerim demek. Konu değerin nerede ve kimin elinde toplandığı ile ilgili. Değer! Kombim her ateşlediğinde atmosfere bacasından salınan dumandaki sera gazlarının iklim değişikliğine neden olduğunu bildiğim için. Değer! Bugünün değerleri ile hesap yaparken yarının değerlerini ve daha önemlisi kendi değerlerimizi gözden kaçırıyoruz bazen. Denklem kurmaya gerek var mı? Değer mi? Değer, ama param yoktu yapamadım, kenara para koyup tasarruf yapmaya başladım, değen yere harcamak için.Tasarruf sağlayan yatırımToplumsal bir değer olan tasarruf kültürü değişik davranış biçimlerini getiriyor. İlk aklımıza gelen kesemizi ve doğayı korumak için boşa harcamamak. Çocuklara ışıkları söndürmelerini ve aletleri kapatmalarını öğütleriz ancak kapıların altından ne kadar ısı kaçtığını düşünmeyiz. Bir evin enerji kullanımının yüzde 40 ila 70’i su ve mekân ısıtmasına veya soğutmasına gidiyor. Tasarruf aynı zamanda elimizdeki değere sahip çıkma kararı değil mi? Harcayıp harcamama kararı alırken tasarruf yapacağız diye bazen harcamamak ileride daha büyük harcamalara neden olur. Bu yüzden tasarrufun bir diğer bacağı ise tasarruf sağlayan yatırım. Bu açıdan yalıtım, boşa harcamayı engelleyen ve elimizdeki doğal varlıkları da korumaya yönelik bir yatırım. Isı yalıtımı ile beraber gelen ses yalıtımı da değer biçmesi zor ama gerçek bir değer. İnsan yaşlandıkça daha iyi anlıyor. Yalıtım için para tasarrufu yapacağım derken, apartman yönetimi bir karar aldı ve aidatları yükseltti. Canım sıkıldı. Gitti bizim tasarruf planları. Sonra işçiler çalışmaya başladı, dış cepheden matkap sesleri, gürültüler geldi. Dedim ne iş? Kafamızı şişirdiler. İskele kurmuşlar, hırsız girecek diye korktum. İki hafta sonra eve girdim, yüzüme sıcak vurdu. Kazağımı çıkartıp tişört giyecekken aklıma geldi kombiye seğirttim ve 2 seviye aşağıya aldım. Tek başıma yapamadığımı apartman sakinleri birlikte yaptık... Birlikten güç doğar; yalıt yalıtma, boşa harcama derken, örgütlenmeyi unutma! Değdi mi? Değdi!

13.01.2008 - Dr. Uygar Özesmi

Hiç yorum yok: