19 Mart 2012 Pazartesi

Haftanın çevre haberleri (12-16 Mart)


Haftanın çevre haberleri (12-16 Mart)

Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi ve Greenpeace Gönüllüleri ile Açık Radyo işbirliği içinde hafta içi her gün yayınlanan Gezegenin Geleceği programından Gülçin Şahin tarafından derlenmiştir.
Su kıtlığı tehdit ediyor
UNESCO tarafından yeni açıklanan bir rapora göre, tüm dünyayı yakın gelecekte temiz su kıtlığı tehdit ediyor. Uzmanlar su kıtlığının 2070 yılına kadar Orta ve Güney Avrupa’da hissedileceğini vurguluyor. Fransa’nın Marsilya kentindeki Dünya Su Forumu öncesinde yayınlanan 700 sayfalık UNESCO raporu, dünya genelindeki temiz su sıkıntısına dikkat çekti. Araştırmacılar, iklim değişikliğinin 2030 yılına kadar Asya ve Afrika’nın güneyindeki gıda üretimini ciddi oranda vuracağına dair uyarıyor.http://www.yesilbilgi.org/su-kitligi-yasanacak.aspx

İklim değişimi ada ülkesini sular altında bırakıyor                         
İklim değişikliğinin ilk kurbanlarından biri, Pasifik adası Kiribati Cumhuriyeti oldu. Kiribati’nin bazı bölgeleri, okyanusun yükselmesiyle sular altında kaldı. Bölgedeki 32 mercan adasından bazıları yok olmaya başladı. Bu durum karşısında yetkililer de radikal bir çözüme başvurarak, 2 bin km uzaktaki Fiji’den toprak satın alınmasına karar verdi. Bilim adamlarının hesaplamalarına göre Pasifik bölgesinde deniz her yıl 2 milimetre yükseliyor. http://www.yesilgazete.org/blog/2012/03/14/yukselen-okyanus-sulari-ulkeyi-haritadan-siliyor

İngiltere’de kömürlü santral kapanıyor
İngiltere’de iklim protestolarının odaklarından Kingsnorth Kömürlü Termik Santrali’nin kapatılması onaylandı. Termik santralin sahibi EON şirketi, Mart ayında AB çevre düzenlemesine göre şalteri indirecek. Greenpeace’in 2008’deki kömür santrali işgali eylemine katıldığı için yargılanan ve beraat eden 6 aktivistten biri olan Ben Stewart ise, kararın İngiltere’deki bir türlü bitmeyen, yüksek oranda kirletici kömür kullanımının sonuna gelindiğinin sinyallerini verdiğini ifade etti. Stewart: “EON Kingsnorth’da anlaşmazlıklara ve direnişe rağmen başka bir kirletici kömürlü termik santral kurmak için boş yere yıllarını harcadı” dedi.http://af.reuters.com/article/energyOilNews/idAFL5E8EF4B620120315

Dünyadaki nükleer santrallerde güvenlik kaygıları
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Fukuşima felaketinin yıldönümünde açıkladığı rapor ile dünyada var olan nükleer santrallerin %80'inin 20 yıldan fazla bir süredir aktif olduğunu ve bunun beraberinde güvenlik kaygıları yarattığını belirtti. Raporda, eski reaktörler için güvenliğin geliştirilmiş olmasının beklendiği ve günün teknolojisine uyum sağlanması gerektiği yer aldı. 56 sayfalık rapor, santrallerin yaydığı tehlikenin altını çiziyor.

Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Türkiye’deydi
Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo geçtiğimiz hafta İstanbul’daydı. Fukuşima’nın birinci yıldönümünde hem nükleer santralin tehlikelerini anlatan, hem de Türkiye’de planlanan santrallerle ilgili mesajlar veren Naidoo, Akkuyu’da bir nükleer santralin ülke için intihar demek olduğunu söyledi. Çok büyük paraların döndüğü nükleer endüstrinin aktörlerinden biri olan Tepco’nun bir monopol olduğunu ama Japon halkının felaket sonrası ses verdiğini anlatan Naidoo, Japonya’daki nükleer reaktörlerin durmasıyla geçecek nükleersiz bir yazın ardından kimsenin elektrik sıkıntısı çekmediğini göreceklerini kaydetti. Naidoo, Türkiye’nin kirli enerjilerden vazgeçerek, bölgede bir yenilenebilir enerji lideri olabileceğinin altını çizdi.

Hasankeyfliler taşınmak istemiyor
Doğa Derneği’nin Hasankeyf’te yaptığı araştırma, Hasankeyflilerin taşınmak istemediğini ortaya koyuyor. Uzman Ebru Işıklı’nın hazırladığı araştırmada görüşülen Hasankeyflilerin yaklaşık yüzde 70′i, 11 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf’i bırakarak DSİ köyüne gitmek istemiyor. Bakan Eroğlu’nun “Barajdan sonra daha fazla turist gelecek” sözlerine inanların oranı ise sadece yüzde 13. Dünyanın en tartışmalı baraj projelerinden biri olan Ilısu, UNESCO’nun 10 Dünya Mirası kriterinden 9’unu birden sağlayan dünya üzerindeki tek yer ancak, Avrupa Kredi Ajansı’nın uzman komitesinin raporu Ilısu baraj projesi ile 55 bin ile 65 bin arasında insanın yerinden edileceğini gösteriyor.http://www.dogadernegi.org/hasankeyf-tasinmak-istemiyor.aspx

Hiç yorum yok: