25 Nisan 2012 Çarşamba

Haftanın çevre haberleri (16-20 Nisan)


  
Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi ve Greenpeace Gönüllüleri ile Açık Radyo işbirliği içinde hafta içi her gün yayınlanan Gezegenin Geleceği programından Gülçin Şahin tarafından derlenmiştir.

GDO’lu ürünler etiketlenecek açıklaması
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, GDO’lu yemle beslenmiş hayvanlardan elde edilmiş ürünleri vatandaşın bileceğini söyleyerek etiketleme konusuna yeşil ışık yaktı.  Et, süt, yumurta, peynir gibi hayvansal ürünlerin GDO’lu yemle beslenmiş hayvanlardan elde edilmesi halinde etiket koşulu getirilecek. Greenpeace bir süredir yürüttüğü “yemezler” adlı GDO karşıtı kampanyası ile ithalatı gerçekleştirilmiş GDO’lu yemlere dair, bu yemlerle beslenmiş hayvanlardan elde edilen ürünlerin etiketlenerek halkın tercih hakkının korunmasını talep ediyordu.

Nükleer madde kaçakçılığı
Ankara’da ele geçen sezyum-137 skandalından sonra bu sefer Avusturya’da nükleer madde kaçakçısı Türkiye vatandaşları yakalandı. Polisin nükleer maddeyi alacak kişiler kılığına girmesinden sonra başlatılan operasyonda aralarında Türkiye vatandaşlarının bulunduğu 7 kişilik grup yakalandı. Radyoaktif maddeler için bir milyon Euro’nun üzerinde para istendi. Nükleer endüstrinin ne kadar tehlikeli ve riskler içeren bir alan olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

Polonya’da GDO yasağı               
Monsanto’nun genetiği değiştirilmiş MON810 adıyla tescilli mısır polenlerinin zaten azalan arı nüfusu üzerinde yıkıcı bir etki yaptığını belirlediklerini belirten Polonya Tarım Bakanı Marek Sawicki yaptığı açıklamada, “Hem insan sağlığını hem de arı nüfusunu tehdit eden GDO’lu ürünler üzerinde tam ve kalıcı bir yasak başlatacağız” dedi. AB dönem başkanı Danimarka’nın orta yol önerisinin 7 Avrupa Birliği ülkesinde reddedilmesi üzerine ülkesinde Monsanto’yu istemediğini açıklayan Fransa ve Macaristan gibi ülkelere Polonya da katılmış oldu. Polonya’nın tehlikeli bulup yasakladığı Monsanto’nun MON810 mısırının Türkiye’ye yem amaçlı girişine ise izin veriliyor.

AB rüzgara yöneliyorAvrupa Rüzgar Enerjisi Birliği  (EWEA) yayımladığı raporda Avrupa Birliği’nin elektrik enerjisinin yarısını 2050 yılından sonra rüzgar enerjisi ile karşılayabileceğini bildirdi.  Rapora göre, bugün rüzgar enerjisi toplam enerjinin %5,3’ünü karşılıyor, 2020 yılında ise bu rakamın %18,4 olması bekleniyor.

Microsoft ‘Bulutumu temizle’
Greenpeace eylemcileri 18 Nisan’da İstanbul’da Microsoft binası önünde gerçekleştirdikleri eylemle, yazılım şirketini kirli enerjiler yerine yenilenebilir enerji kullanmaya çağırdı. Üzerinde ‘Microsoft bulutun ne kadar temiz?’ yazılı pankart açan eylemciler, şirketler tarafından kullanıma sunulan bulut bilişim sistemlerine talebin artmasının kömür ve nükleer gibi kirli enerjilerin kullanımını da artırdığına dikkat çekti. Eylemden bir gün önce Greenpeace Uluslararası’nın yayımladığı rapor bulut bilişim sistemleri çerçevesinde kendi işletmelerini kuran en büyük şirketlerden üçü olan Amazon, Apple ve Microsoft’un elektriğini kömür ve nükleer gibi kirli enerjilerden sağladığını ortaya koyuyordu. Rapora ulaşmak için:http://www.greenpeace.org/turkey/tr/press/reports/bulutunuz-ne-kadar-temiz/

Akdeniz Havzası risk grubunda
13 Nisan’da İstanbul’da düzenlenen Türkiye İklim İşbirliği Fırsatlar, Faydalar ve Zorluklar' konulu seminerde konuşma yapan Avrupa Komisyonu İklim Komisyoneri Connie Hedegard ”İklim değişikliği, bütün dünyada sürdürülebilir kalkınma çabalarını engelleyebilir. Özellikle de Akdeniz havzasında bunu yapabilir, çünkü buradaki ülkeler en yüksek risk grubuna giriyor. Sıcak yazlar Türkiye’de daha da fazla tanık olacağınız bir olay olacak. Bilim de bize ‘Artık vakit daralıyor, daha yeşil bir büyümeyi gelecek için mutlaka sağlamalıyız diyor’” dedi.

Meksika Körfezi’ndeki felaketin etkileriMeksika Körfezi’nde BP’ye ait petrol kuyusunda 2010’da yaşanan sızıntının doğada yarattığı uzun vadeli tahribatın sonuçları gözlenmeye başladı. Bölgedeki balıkçıların ağlarına gözü olmayan balıklar, kıskaçları olmayan yengeçler ve göz çukurları bile bulunmayan karidesler takılıyor. Louisiana Devlet Üniversitesi Oşinografi ve Kıyı Bilimleri’nden Dr. Jim Cowan, El Cezire’ye yaptığı açıklamada, “Balıkçılar hayatları boyunca böyle bir şey görmediklerini söylüyorlar. Ben de 20 yıldır bu deniz canlıları üzerinde çalışıyorum. 30 bin civarında balık ve karides inceledim. Ama ben de böyle bir şeyi ilk kez görüyorum” dedi.

Hiç yorum yok: