11 Mayıs 2009 Pazartesi
Gökkuşağına Doğru
Dr. Uygar Özesmi Yeşil Görünüm'de
May 07, 2009
Ufuk çizgisine, geleceğe doğru bakarken çizginin altında yatanı görmek mümkün değil. Gelecek orada bir yerde… ancak bizi neler bekliyor? Bilmiyoruz. Ufka doğru yol alırken o geleceği biz yaratıyoruz. Hepimizin yaşamak isteyeceği bir geleceği yaratmak ise hayal gücü, kararlılık ve eylem gerektiriyor. Bu köşeden sizlere o geleceğin hayallerini, gerektirdiği kararları ve hepimizin yapması gerekenleri sunmaya çalışacağız.
Bunu yaparken herkesle buluşmamız ve herkesi kucaklamamız gerekiyor. İstesek de, istemesek de bu küçük mavi küreyi binbir farklı insanla paylaşıyoruz. Yaratacağımız gelecek çeşitliliğe ve farklılıklara saygı duyan bir gelecek olmak zorunda. Gezegenle barışmanın yolu da buradan geçiyor. Onun için bu köşede binbir farklı insanı her dalda, ilgi alanında, inançta, bilgide, meslekte, uğraşıda vs buluşturmak; birlikte hayal etmek, birlikte karar vermek ve adımlar atmak istiyoruz.
Burada paylaşılan hayal, görüş ve ufukla hep beraber ağımızı geliştirip güç birliği yapabiliriz. Bu sayfalarda kanaat önderlerini, sanatçıları, bilim insanlarını, felsefecileri, ruhani liderleri, hatta politikacıları buluşturmak istiyoruz. Okuyucuların yorumları ise en az yazılar kadar önemli... Evrensel değerlere saygılı ve yeşil ufuk açan her türlü yazıyı bekliyoruz.
İnsan düşünmeye başladığı andan beri gelecek hayalleri kurdu. Ancak o ilk gelişim evresinde farkında olmadığı şey, gerçek dünyanın sonlu oluşuydu. Belki hâlâ da reddettigi gerçek bu… İnsanlar bir zamanlar kültürel çeşitlilik ile doğanın üretim döngülerinin bir parçasıydı. Doğa, insanın doğadan aldığını doğa yerine koyabilecek, atığını geri dönüştürecek enginlikteydi, yararlanılırdı. Sonra insanların bir kısmı fosil yakıtları keşfetti, buna bağlı endüstriyel ve tarımsal “devrimi” gerçekleştirdi ve geri kalan insanları, kültürlerini de yok ederek buna mahkum kıldı. Yeni dünya düzeninde üretim, döngülere ve çeşitliliğe göre değil, standartlara ve üretim hatlarına göre düzenlendi. Günümüzde üretim süreci her aşamasında yeniden kullanıma ve ürünün ürüne dönüşmesine göre ayarlanmadı. İnsanlık doğada varolmayan, zarar verme, yok etme ve kullanılamaz hale getirmeyi ifade eden iki yeni kavram üretti “atık” ve “tüketim”. Bunun sonucunda küre ısınmaya, doğanın döngüleri ve biyoçeşitlilik hızla yok olmaya başladı. Yaşam saatinin yayı, zembereği dağıldı.
Peki o zaman atmamız gereken adımlar ne? Ufuk çizgisinin altında yaşam nasıl olmalı? Yaşamın 3,45 milyarlık tecrübesinden ders almalı. Üç ekolojik ilke var uygulayacağımız. Birincisi (1) Enerji kaynaklarımızı pratik anlamda tükenmeyen güneş ve jeotermal enerjiye dayandırmamız gerek. İkincisi (2) üretim sürecimizi döngülere dayandırmalıyız. Üretim sürecinde çıkan her ürün yeni bir üretimde kullanılabilmeli. Üretim sürecinde kullanılamayan ve özellikle başka canlılara zarar veren “atıklar” tarihe karışmalı. Artık atık sözlükten çıkmalı – her üretim başka sanayilere girdi olmalı, yani dönüştürülmeli. Üçüncüsü (3) doğadaki ayak izimizi – doğadan aldığımızı - dünyanın kaldırabileceği ölçekte sınırlamalıyız. Bütün gezegeni tarla, fabrika ve yerleşimle kaplayamayız.
Ancak bu sistemi kursak da, göz ardı etmememiz gereken sosyal değerlerimiz var, yoksa baskıcı bir kabus içinde sözümona bir yeşil ekonomi oluşabilir. Asla dört sosyal ilkeden (1) çeşitliliğe saygıdan, (2) sosyal adaletten, (3) bireysel hak ve seçimlerden, (4) işbirliği ve karşılıklı yarardan vaz geçmememiz gerek. Bu dört ilke yerel, bölgesel, ulusal ve küresel diye adlandırdığımız, bütün mekânsal ölçeklerde olduğu gibi, bütün zamansal ölçeklerde de geçerlidir. Ekolojinin kabusa dönüşmemesi için evrensel insan haklarına saygı, en az gezegene saygı kadar önemli. Günümüz ulus devlet örgütleniş biçimi o baktığımız ufukta sürecek ise şayet, devletin başlıca görevi yukarıda açıklanan ekolojik, sosyal ve ekonomik ilkelerin işlemesi için gerekli koşulları sağlamak ve hakları korumak olmalıdır.
Yeşil ufka doğru yolumuz uzun şüphesiz. Ancak ufkun altındaki hayallerimizle şekillenecek, kararlarımızla güçlenecek, eylemlerimizle gerçekleşecek. Bir bakmışsınız ufukta bir gökkuşağı belirivermiş…
http://www.greenpeace.org/turkey/news/uygar-ozesmi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder